EĞİTİME TEKNOLOJİ ENTEGRASYONU etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
EĞİTİME TEKNOLOJİ ENTEGRASYONU etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

SAMR Modelini Uygulayacak Öğretmenler İçin Kılavuz

SAMR Modeli, öğrenme sürecinde öğrenci aktivitelerini dikkate alarak görevlerin (yazma, okuma, araştırma, sunma) yapılma sürecinde teknolojinin işe koşulma durumlarını açıklar. SAMR modelinde teknoloji, dört faklı düzeyde işe koşulmaktadır. Bu düzeyler basamak olmaktan ziyade en etkili olan yolun seçilmesini anlatır. Aşağıda bu düzeyler anlatılmıştır. 

    YERİNE KOYMA/İKAME

  Sınıf içi dersler veya basılı çalışma sayfaları gibi geleneksel etkinliklerin ve materyallerin dijital versiyonlarla değiştirilmesi anlamına gelir. içerikte önemli bir değişiklik yoktur, fakat iletilme biçimi farklılaşmıştır.
    Burada amaç, işleri basit tutmaktır: tekerleği yeniden icat etmeye gerek yoktur. derslerinizi ve çalışma sayfalarınızı tarayın, bunları PDF'lere dönüştürün ve Microsoft One Drive, Google Drive veya benzer bir dosya paylaşım hizmetini kullanarak çevrim içi olarak yayınlayın. Derslerinizde kullandığınız haritaları, grafikleri, şekilleri düşünün ve bunları öğrencilerin kolayca başvurabileceği dijital formatlara dönüştürün. 
    Derslerinizi eş zamanlı ve eş zamansız versiyonlarını sağlamanıza da yardımcı olabilir. Zoom, Meet veya Skype gibi bir video konferans hizmeti üzerinden sınıf toplantıları düzenliyorsanız, katılamayan öğrenciler için bir kayıt oluşturun. Ayrıca öğrencilerin kendi hızlarında görüntülemeleri için kendi eğitici videolarınızda oluşturabilirsiniz.

    GELİŞTİRME

  Bu seviye, etkileşimli dijital geliştirmeleri ve yorumları (köprüler veya multimedya gibi unsurların birleştirilmesini) içerir. İçerik değişmeden kalır, ancak öğrenciler artık dersi geliştirmek için dijital özelliklerden yararlanabilir.
   Örneğin öğrenciler multimedya sunumları oluşturmak için dijital portfolyolar oluşturabilirler. Bu da onlara bir konuyu anladıklarını göstermeleri için daha fazla seçenek sunabilir. yazılı sınavlar yapmak yerine sınavlarınızı Socrative veya Kahoot gibi araçlarla oyunlaştırabilirsiniz.

    DEĞİŞTİRME

  Bu düzeyde öğretmenler, öğrenci çalışmalarını izleme, öğrencilere mesaj gönderme, takvim oluşturma ve ödev gönderme gibi sınıf içi ve dışı etkinlikleri yönetmek için Google Classroom, Moodl, Schoology veya Canvas gibi bir öğrenim yönetim sistemini kullanmayı düşünebilirler.
 Çevrim içi eğitim, çoğu geleneksel olarak ötekileştirilmiş öğrencilere yardımcı olabilecek yeni iletişim kanalları açar. Araştırmalar, kızların sınıfta konuşma olasılıklarının daha düşük olabileceğini gösteriyor, bu nedenle katılımı teşvik eden farklı iletişim yöntemlerinden faydalanabilirler.
    Bu arada Zoom'un metin sohbeti özelliği, öğrencilere sorularını yazmaları için bir fırsat verir. Bu görüşmeye düzinelerce öğrenci katılırsa daha az müdahaleci hissedebilir. Ayrıca düşüncelerini toplamayı tercih eden öğrenciler, çevrimiçi bir forumda veya e-posta dizilerinde daha yavaş tempolu, eş zamansız tartışmalardan yararlanabilirler.

    YENİDEN TANIMLAMA

   Öğrenme, daha önce sınıfta imkansız olan etkinlikleri mümkün kılarak, "yeniden tanımlama" düzeyinde temelden dönüştürülür.
    Örneğin, sanal mektup arkadaşları, ister başka öğrenciler ister bir alandaki uzmanlar olsun, öğrencileri dünyanın diğer bölgelerine ulaştırabilir. Sanal okul gezileri, Öğrencilerin Amazon yağmur ormanı, Louvre veya Mısır piramitleri gibi yerleri ziyaret etmelerini sağlar. Sınıfta bir kitap okuduktan sonra, yazarı çalışmaları hakkında sohbet etmeye ve soruları yanıtlamaya davet edebilirsiniz. 
    Teknoloji aynı zamanda gerçek izleyicileri sanal sınıfınıza getirme fırsatı sağlar ve öğrencilerinizden yayıncılar yapabilir. Çocuklar, kamu tüketimi ve geri bildirim için kendi wiki'lerini veya bloglarını yazabilir ve Quadblogging gibi platformlar, öğrencilerin hem yazması hem de yanıt vermesi için uzak sınıfları birbirine bağlayabilir. Öğrenciler, yakındaki bir nehrin su kalitesini araştırmak gibi yerel sorunları çözebilir ve topluluk üyelerini dijital tekliflerini değerlendirmeye davet edebilir.

SAMR'IN ÖTESİNE GEÇMEK

Son olarak, teknolojinin yalnızca içerik sunmanın bir yolu olarak değil, aynı zamanda öğrencilerinizle ilişkileri güçlendirmek için nasıl kullanılabileceğinizi düşünün.
SAMR'ın zirveye çıkılacak bir dağ olarak değil daha çok bir alet kutusu gibi olduğunu unutmayın. Amaç, en gelişmiş aracı kullanmak değil, iş için doğru olanı bulmaktır. Daha önemlisi, bir kaç önemli sorunun cevabını bularak, eğitime teknoloji entegrasyonunuz üzerine düşünmenin bir yoludur:

• Dersim teknoloji kullanılarak nasıl geliştirilebilir?

• Teknolojiyle öğrencilerin ilgisini nasıl çekebilirim ve güçlendirebilirim?

• Çevrimiçi öğrenme, özgün, gerçek yüz yüze öğrenmeye nasıl daha yakından benzeyebilir?

Orjinal Metin İçin tıklayınız....

Youki Terada May 4, 2020; A Powerful Model for Understanding Good Tech Integration 

Eğitime Teknoloji Entegrasyon Modelleri

 1- SAMR Modeli

SAMR modeli pedagojik bir yöntemden ziyade Öğrenme-Öğretme süreçlerinin nasıl tasarlanması gerektiğini anlatan bir yaklaşımdır. SAMR modeli; Eğitime Teknoloji entegrasyonu sürecinde öğretmenin öğrenme etkinliklerini tasarlarken öğrenci görevlerinin ve öğrenme süreçlerinin nasıl dönüştürülmesi gerektiğini açıklar. SAMR modeline göre bir tasarım yapılıyor ise teknoloji dört farklı adımda işe koşulur. Bunlar:

 Subsituation-Augmentation-Modification-Redefinition 

SAMR modeli adımlar

Biraz daha farklı bilgi için: http://www.egitimdeteknoloji.com/samr-modeli-nedir/ 

Dr. Ruben R. PUENTEDURA'nın anlatımıyla SAMR Modeli

SAMR modeline göre Eğitime Teknoloji Entegrasyonu yapılıyor ise tasarlanan etkinliklerde her bir adıma göre teknolojinin nasıl işe koşulduğuna dair bir kaç örnek verelim:






Eğitime Teknoloji Entegrasyonu

Eğitime Teknoloji Entegrasyonu

Eğitim üzerine çalışma yapanlar öğrencilerin daha iyi öğrenmeleri için yeni yollar aramaktadırlar. Nasıl öğretmeliyiz ki öğrencilerimiz daha başarılı olsun? sorusunun cevabını ararlar. Bunun için ortam, yöntem ve kaynakların nasıl tasarlanması gerektiğini araştırırlar. Yeni öğretim tasarımları geliştirirler, uygularlar ve sonuçlarını değerlendirirler. Geliştirilen her bir yeni ortam, yöntem ve kaynak öğrenmeye olumlu yönde katkı sağlıyor ise değerli bulunur ve uygulanır.  

Eğitim öğretim sürecinde hedef kitle öğrencilerdir. Getirilen her bir yeniliğin başarısı, öğrenciye uygunluğu yada öğrenci tarafından benimsenmesi ile doğru orantılıdır. Geliştirilen bir tasarım öğrenci tarafından beğenilmiş ise o tasarım uygulanabilirlik açısından önemli bir aşamayı geçmiştir. Bu nedenle öğrencilerin içinde bulunmaktan memnun olacakları bir ortam, işi zevkle yapacakları bir yöntem, kullanmak isteyecekleri bir kaynak varsa öğrencilerin böyle bir tasarımı beğenecekleri düşünülebilir.

Okullarda verilen eğitimin temel amacı mutlu bireyler yetiştirmek olmalıdır. Mutluluğun temel kaynağı ise bilgidir. Bilgiye erişim için çağın gerektirdiği yolları ve araçları kullanmak gerekir. Aksi takdirde bilgiye erişmeyi zorlaştırır, mutluluğa ulaşmayı geciktirmiş oluruz. 

Bu gün okullarımızda lisans düzeyine kadar eğitim gören çocuklarımızın neredeyse tamamı Z Kuşağı olarak adlandırılmaktadır. Bunların en temel özelliklerinden biri teknolojinin içine doğmuş olmalarıdır. Dünyanın değişik yerlerinde farklılıklar olsa da bu çocuklar daha yürümeyi, konuşmayı öğrenmeden dijital teknolojilerle yüzleştiler ve onları kullanmaya başladılar. Hayatları teknolojinin içerisinde gelişti. Okula gelmeden teknolojik araçları kullanarak öğrenmeler gerçekleştirmeye başladılar bile. 

Üç yaşındaki bir çocuk eline aldığı cep telefonunda yada tablette oyun oynayabiliyor. yazılı yönergelere ihtiyaç duymadan bir kaç deneme ile oklara basarak oyun sürecini takip edebiliyor. Hatta bir tasarım yapabiliyor. Örneğin 3-4 yaşlarındaki bir kız çocuğu ekrandaki bebeği tuşları kullanarak giydirebiliyor, ona yeni elbiseler tasarlayabiliyor. Hatta basit strateji oyunlarını bile oynayabiliyorlar.

Okulda devletin geliştirmiş ve uygulamakta olduğu öğretim programları farklı bilim alanlarına ilişkin bilgileri öğretirken aynı zamanda o çocukların toplumun içerisinde birey olarak hayatlarını sürdürmelerine yardımcı olacak becerilerde kazandırılmaya çalışılır. bunlar programda açık olarak yazılabildiği gibi bazıları örtük olarak ta verilmeye çalışılır. Onun için derslerin öğretim sürecinde öğretmenlerden farklı yöntemler kullanmaları, farklı etkinlikler tasarlamaları istenir. Belirli gün ve haftalarda yapılan etkinlikler çocukların duygusal ve düşünsel anlamda istenilen yönde gelişmelerini amaçlamaktadır. O zamanda ve gelecekte birey olarak toplum içerisinde yaşama, etkili iletişim kurma, problem çözme gibi beceriler okulda öğrenme öğretme süreçlerinde ve diğer alanlarda kullanılan yöntemler ve yapılan etkinlikler vasıtasıyla öğrencilere kazandırılmak istenir.

İçinde yaşadığımız çağa ilişkin yapılan tanımlamalardan biride teknoloji çağı olarak adlandırılmasıdır. Hayatımızın her alanında teknoloji etkin olarak kullanılıyor ve gelecekte daha çok kullanılacağı tahmin ediliyor ise okullardaki öğrenme öğretme süreçlerinin içerisinde de teknoloji yoğun bir şekilde yer almalıdır. Öğrenciler teknolojiyi bilakis kendileri kullanarak öğrenme gerçekleştirmelidirler. böylelikle teknoloji amacına uygun ve faydalı bir şekilde kullanılabilsin. Teknolojinin entegre edildiği ortamlarda eğitim öğretim faaliyetleri ile yüzleşen öğrenciler gelecekte bireysel yada toplumsal ihtiyaçlara göre teknolojik yenilikler geliştirebilirler. Çağın gereklerine uygun üretim yapabilirler. 

Sonuç olarak eğitime teknoloji entegrasyonu çağın getirdiği bir zarurettir. Nasıl ki matbaa icat edildikten sonra halen daha kitapları elle yazmaya çalışanlar çağın gerisinde kaldılarsa, bu günde eğitime teknolojiyi entegre etmeyenler çağın gerisinde kalmaya mahkum olacaklardır. Eğer okullarda eğitime teknolojiyi entegre etmezsek, gündelik hayatta zorunlu olarak kullandığımız teknolojileri sürekli başkalarından satın almak zorunda kalırız. Eğitime teknoloji entegrasyonu aynı zamanda teknolojik üretiminde temelini oluşturacaktır.

 

Yeni Yayın

CETETU'NUN ARDINDAN

TÜBİTAK 4005 YEU 121B260 Coğrafya Eğitimine Teknoloji Entegre Edilmiş Etkinliklerin Tasarlanması ve Uygulaması  2020 yılı Aralık ayında TÜBİ...